ADIM ADIM SİYASİ DENEYİMLER

ADIM ADIMDA SİYASİ DENEYİMLER

Siyasi partiler kanunu kesinlikle değişmeli. Ak parti döneminde özelliklede son dönemlerinde yolsuzluk gizli gizli değil çok açık seçik yapılmakta. Devlet memurlarının aldığı rüşvetler ortada müteahhitlerin belediye başkanlarına ve memurlara dudak uçuklatan derecede verdiği rüşvetler ve hükümetin buna izin vermesi devletin hiçbir döneminde kabul edilemez…

Görevi hizmet etmek olan devlet görevlileri sanki görevi halkı sömürmekmiş gibi davranıyor. Belediyelerde dönen rantlar da çok büyük servet elde etmiş başkanların olduğu çok açık. Memurlar aldıkları rüşvetleri eş dost akrabanın üstüne hibe edip kuru maaşla geçiniyor gibi 5 sene de bir mal beyanı yapmakta. Bu durum bu kadar açıkken kanunlarda ne bir değişiklik neden hala bir değişiklik yok?

Hükümetin içindekilerin yolsuzluk yaptığı gibi bunlarla ilgili çalışma yapmayan muhalefette suçludur. Sadece orada burada sen hırsızsın demekle peynir gemisi yürümüyor. Sadece memurların mal beyanı yapması yeterli değildir. Ailelerinin de mal beyanında bulunması gerekir. Tabi bu sadece bir öneri bu duruma alternatif öneriler geliştirilmeli. Halktan daha zengin halkın hizmetkârları dönemine bir şekilde son verilmeli….

Siyasi partilerin 2 yıldan daha fazla iktidarda kalmamaları için düzenleme yapılmalı. Hatta belediyelerde rüşveti önlemek için daha farklı modeller geliştirilmeli. Devlet memurlarının orada kendilerini değil devleti temsil ettiklerini hatırlamaları gerekiyor. Şuanda yaşanan durum tüm seçimleri kazanan tüm güç ve yetkiyi elinde barındıran iktidarın yozlaşmasıdır…

Hükümetler eskiden güçlü bir siyasetçi başkan ve işinde iyi bürokrat bakanlardan oluşurdu. Şimdilerde bürokratların yapması gerekeni siyasi yalakalıkla bir yerlere gelmeye çalışan insanlar yapmakta. Eskiden devlet adamları yetişirdi. Bunların görevi devleti ne olursa olsun parti fark etmeksizin ayakta tutmaktı…

AK Partinin ‘GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ’ anlayışını biz anlayamamışız… Orada ki kasıt bizim kumbaraya gönlünden ne koparsa hatta işin içinde öyle bir gönül var ki o gönül senin gönlünden kopanı almıyor kopartıp alıyor…

Siyasetin vazgeçilmezi olan nepotizmi azaltmak yerine ülkemizde siyasiler olarak buna alternatif üretiyoruz. Üretilen en iyi alternatif ise takas usulü. Benim akrabamı sen al senin akrabanı ben alayım…

Bir zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür yani bir devletin gücü en zayıf halkasından gelir. Bir iktidarın çok güçlü olması muhalefetin zayıflığından kaynaklanır. O zaman devletin gücünü öğrenmek istiyorsak o ülkenin iktidarına değil o ülkenin siyasi muhalefetine bakmak gerek. Bunun en iyi örneği İngiltere ve muhalefet partilerinin gölge kabine sistemidir…

Bir devlette her şeyin temeli adalettir iktidar değildir. Ekonominin eğitimin sağlığın dahi temeli hukuktan gelir. Hukuk ekonomiyi nasıl mı etkiler? Ben yurtdışından yatırım yapacak bir iş adamıyım bakıyorum bakan ben anayasa tanımam diyor, CB anayasa mahkemesini kapatıyor, seçilmiş belediyelere kayyum atanıyor, davalarda hâkimlere nota veriliyor. Yatırımcı diyor ki bir gün bir şey olsa benim hakkımı kim savunacak diye yatırımı ya yapmıyor ya da çekiyor. Hukuk ve adalet eğitimi nasıl mı etkiliyor? Mezun olan öğrenci bakıyor ki Ankara’da dayın yok ya da aynı görüşten sadece alım var neden burada durayım diyor ve yurt dışına gidiyor ve bu beyin göçüne sebep oluyor…

Ülkenin dinamizmini ekonomik sebepler belirler. Halkın cebine para mutfağına yemek girmezse vay o iktidarın haline. Ekonomisi gelişmemiş bir halk sadece siyasetle ilgilenir ve iki kişinin bir araya geldiği her ortamda ilk söz’ ne olacak bu ülkenin hali’ olur. Ekonomisi şahlanmış olan ülkelerde ise halk siyaseti siyasetçiye bırakır ve konuşmaları genellikle kültür-sanat, edebiyat, tarih gibi konular üzerine olur…