BİR BAŞKADIR

BİR BAŞKADIR

Netflix’te çok güzel yeni bir dizi var. Tabi bana göre güzel ama çok da tartışılıyor : Bir Başkadır

2007 Türkiye’sinin bir anlatımı, toplumun kutuplaşması gibi anlatılsa da bence , aslında birbirimizle konuşamadığımızı , konuşsak bile anlaşamadığımızı, aynı topraktan yaratıldığımızın, sadece bir arada olduğumuzda kendimize biçtiğimiz role uygun davranıyor olduğumuzu çok gerçekçi bir şekilde anlatıyor.

Gerçekten bir başkadır… Bir başkadır benim memleketim…

İlginçtir, insanı da ilginçtir..

Kızılay’ın o tarihi otobüsünde kan verirsin , o sağlık personeli fare kapanı gibi yerde görev yapar, yazarsın, şikayet edersin…

Burhan Kazmalı haber yapar…

Altındaki yorumlara bakarsın …

Angut’un biri :

O otobüsün nostaljik değeri olduğunu söyler,

Diğer bir keşkül , tasarufdan dalıp israfdan çıkar sana Amerika’dan örnek verir…

Çok bilir orayı…

Bir diğer baykuş yönetime selam çakmak için 302 mersedes otobüs’ün faziletlerinden bahseder..

Kubbeli Camii’nin depreme dayanıksız olduğu 21 yıl sonra anlaşılır, yıkılır, yenisi ne zaman yapılacak dersin..

Muhteremler , Valilik binasının taşınmasını ve Valilik ,Emniyet, Jandarma binalarının yıkılarak yerine büyük bir “cami procesinin “olduğunu ilan eder.

Biliyorsunuz sahildeki camiyi önce kim yapacak yarışması var..

Adalet Sarayı var , sarayın önünde gecekondu kulübeleri..

Tigem ‘in önünden bisikletle devam etmek istersin, adamlar yolu kapatıp nizamiye kapısı yapmışlar..

Devletin en iyi çalışan kurumu Karayolları Md. lüğü..

Dörtyoldaki “Köprülü kavşak procesi ” adeta , sizi Yalova’dan çıkarmayacağız , diye avaz avaz bağırıyor..

Işıl ışıl ışıldayan, araç geçemeyen Osmangazi Köprüsüne bakarsın, bir de tıklım tıklım İzmit – Yalova- Bursa karayoluna..

Denizi geçmişsin, yolda böğulmuşsun diye aklına gelir…

Bir başkadır..

Bir başkadır benim memleketim..

Çetin Altan’ın dediği gibi :

“ Türkiye’de geri vitesin hız limiti yoktur”

Bas basabildiğin kadar…