Bir dizi izliyorum, Memleketin birinde bir prezident ülkedeki medya grubundan rahatsız oluyor. Vergi müfettişleri, kefen giymiş milli hassasiyeti yüksek gençler tarafından baskı, ceza, baskın derken medya grubunun patronu illallah diyerek ..
Bir dizi izliyorum,
Memleketin birinde bir prezident ülkedeki medya grubundan rahatsız oluyor. Vergi müfettişleri, kefen giymiş milli hassasiyeti yüksek gençler tarafından baskı, ceza, baskın derken medya grubunun patronu illallah diyerek şirketi satıyor.
Kim alıyor?
Prezident şöyle bir etrafa bakıyor , etraftakilerin ciğerinin röntgenini çekmiş, kimin nefesi kuvvetli kim daha kullanışlı biliyor….
Sonunda büyük bir buz hokeyi takımının eski başkanı, Ülkenin Buz Hokeyi Federasyonu başkanlığını da yapmış olan, liseden mezun olabilsin diye babasının kolej satın alarak liseden mezun olmasını sağladığı fakat tepelerle ilişkisini çok iyi tutmayı becerebilen bir “ biznısmen” e paslanıyor.
Fakat bizim bu “biznısmen” ‘in o kadar parası yok, ne yapıcaz !
Para bulacağız, nereden ?
Para tabi ki devlet bankasından .. Adam zengin, itibarlı , tepelerle arası çok iyi..
Bu arkadaşa kredi vermeyecek de köylüye mi verecek!
Bir de tabi kulağına da fısıldanması çok muhtemel.
Aslında gerine gerine “canımın istediğine veririm “ diyen banka CEO su bu verdiği krediden takip eden 25 yıl daha sorumlu ama oğlan bizim , kız bizim, patlasın kaynanası durumu var..
Teminat ?
Ondan kolay ne var binlerce dönüm arsa hazır duruyor,
Peki arsanın değeri verilen kredi miktarını karşılıyor mu?
Oooo o işi bu ülke çoktan halletmiş, yerel belediye arsa almaya karar veriyor, ama daha hızlı davranan girişimci bir vatandaş hemen arsayı alıyor ertesi gün arsayı belediyeye satıyor .
Bir günde 100 misli para kazanıyor. Böyle sihirli bir ekonomik düzen var.
Burada da öyle oluyor, bu “biznısmen”’in daha evvel aldığı bir arazi, imar durumu güncellenerek kıymetli bir gayrimenkul oluyor, değeri yükselip teminat olarak bankaya rehin veriliyor.
Daha sonra medyanın yeni sahibi bu “biznısmen “ her akşam bir sürü , palyaçolar, trapezciler, ateş yutan sihirbazlar, altı balık üstü insan balık kızları, paraya parende attıran işadamları,kanunu amuda kaldıran hukukçular, mafyadan maaşlı araştırmacı gazeteciler … peşi sıra çıkararak tartışma programları düzenletiyor.
Dizilerde ise tarihi şahsiyetler Vikingler,Mayalar , Aztekler ,Hititler ve bunların kahraman liderleri..
Gerçi millet bu TV kanallarını seyretmiyor , gazetelerini okumuyor , “aklımı bir kenara koydum” diyen bir vatandaş tek başına YouTube ‘ da bunun kanallarına tur üstüne tur bindiriyor ,ama ne gam..
Maksat muhabbet olsun..
Medya patronu durmuyor.. Resmi Tombala ihalesini de alıyor, o yetmiyor kardeş ülkenin tombala ihalesini de alıyor..
Herkes memnun ama bozguncular da durmuyor , Bu banka milletin bankası ,bu kredi ödendi mi diye ikide bir sorup duruyorlar..
“Biznısmen” de bakıyor işler yolunda gitmiyor, ufak ufak bazı şirketleri elden çıkarmaya başlıyor..
Bazı haberlerde teminat olarak alınan arazinin Yağlı Güreş Sahasından , konut alanına çevrildiği ama daha sonra , mahkeme kararıyla ,tekrar Yağlı Güreş Sahası olarak imar planlarına işlendiği anlaşılıyor..
Eeee arazi , uğrunda hayatını kaybedenler olursa Vatan oluyor ama imar değişikliği tutmazsa arazi böyle Yağlı Güreş Alanı olarak kalıyor, banka zarar ediyor ama o da görev zararı yazıp Hazineye başvuruyor,
Hazine Maliyeye başvuruyor,
Maliye de vatandaşa başvuruyor…
Neler oluyor neler , Allahtan böyle bir memlekette yaşamıyoruz diye şükrediyoruz.
İnşallah ezan susmaz , bayrak düşmez, dolar çıkmaz…
Dizinin adı mı?
Yabancı ismini yazsam anlamazsınız ama Türkçeye şöyle çevriliyor..
Vatan, Millet, Adapazarı…
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)