Genel

İYİ PARTİ İL KADIN KOLLARI BAŞKANI TOSUN, GAZETE AKKENT OKUYUCULARI İÇİN YAZDI..

Yalova Elması, Yalova Kaplıcaları, Yalova Çiçekçiliği, Yalova Tersaneleri???? Tarım-Turizm ve Sanayi ama hangisi? Kentimiz kimliğini bulabilecek mi? Kentimiz, markalaştığı değerleri bir bir kaybedecek mi? Yalova değerlerini kaybetmeden, bünyesindeki enerjisini keşfedebilirse..

İYİ PARTİ İL KADIN KOLLARI BAŞKANI TOSUN, GAZETE AKKENT OKUYUCULARI İÇİN YAZDI..

Yalova Elması,

Yalova Kaplıcaları,

Yalova Çiçekçiliği,

Yalova Tersaneleri????

Tarım-Turizm ve Sanayi ama hangisi? Kentimiz kimliğini bulabilecek mi?

Kentimiz, markalaştığı değerleri bir bir kaybedecek mi?

Yalova değerlerini kaybetmeden, bünyesindeki enerjisini keşfedebilirse yakın gelecekte çok önemli bir kent olabilecektir. Bu potansiyeli var…

Pandemi ile dünyada iki alan öne çıktı. Birincisi sağlık, diğeri tarım. Bu iki sektör de Yalova’nın içerisinde bulunuyor. Yalova yüzyılları aşkın bir süredir tarım alanları ile ilgi çekmekte. Özellikle çağımızın endüstrileşmeyi çok hızla yapması nedeniyle ‘Naturel- Organik Tarım’ insanlığın çıkış noktası olarak görülüyor.

Yalova Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yalova benim kentimdir”, dediği üç büyük metropol arasında saklı kalmış vaha, bir cennet köşesi. Yüz ölçümünün %58’si orman olan ilimiz; doğası, tarım ürünleri ve şifalı su kaynaklarıyla yerli ve yabancı turistlerin göz bebeği iken, son yıllarda popülaritesini iyice kaybetmektedir. Sakarya ve Afyon illeri maalesef şehrimizin önüne geçmektedirler. Bunun yanında çiçekçilikte Yalova ve Antalya ülkemizin marka illeri olmuşken artık adı anılmaz oldu. İlimizde yurt içi ve yurt dışı katılımların olduğu her yıl yapılan çiçekçilik fuarı artık yapılmaz oldu.

Peki biz nerede yanlış yaptık?

Turizm gelirlerimizin ve popülaritemizin düşme nedenleri nelerdir?

Dünyada son yıllarda Sağlık Turizmi diye bir kavram ön plana çıkmaya başladı. Pandemi etkisi ile bu alanda da azalma olsa da bugün 100 milyar dolarlık bir ekonomiden bahsediyoruz… Gelecekte bu rakamların katlanarak artması beklentisi herkesi heyecanlandırıyor. Fakat bu alana her ülke giremiyor. Bazı özellikler gerekiyor. Doğal zenginlik, kaliteli hava ve kolay ulaşım imkanlarına sahip olması gerekiyor. Yalova bütün dünyada bu alanlara girmeye en müsait şehirlerden biri.

Türkiye’de Termal adına sahip tek ilçe kentimize ait iken, bu avantajı kullanamamak mevcut yönetimlerin akılcı planlama yapmayıp, çağı yakalayamamalarından kaynaklanmıştır. Bu fırsatı değerlendirmek elimizde.

Peki…

Yalova’da neler yapıyoruz ???

Ne yazık ki elimizdekilerin değerini pek anlayamadık. Turistleri kentimize çekebilmek için reklam ve tanıtıma önem verilmemiştir. Turizm sektöründeki küçük işletmeler ve esnaf kaderine terk edilmiştir. Termal ilçemizdeki Gökçedere esnafı son dönemde ortaya çıkan komisyon sistemi altında ezilmiş, taleplerini reddettikleri için Termal’e gelen turistler sadece kaplıca bölgesi ve komisyonu kabul eden işletmelere ve burada uygulanan fahiş fiyatlara mahkum bırakılmıştır. Gökçedere esnafı maddi zorluklarını bir kenara bırakıp, Termal’imizin prestij kaybı yaşayacağından endişe etmektedirler. Termal sahipsiz bırakılmamalıdır.

Kentte Turizm’i gelistirmek ,desteklemek adına kurulan www.yalovagezi.com beklendiği etkiyi göstermiş gibi durmuyor. Bu platformu kullanmak için kurulan masalar yetersiz ve dikkat çekici değildir. Site içerisini gezdiğiniz anda Yalova’yı bilenler için tüm Yalova bu mu? Sorusunu sorduruyor açıkcası. Çeşitli düzenlemeler ve tanıtımlarla geliştirilmesi gerekmektedir. Şehir terminallerimize açacağımız turist bilgilendirme ofisleri (Tourist information Center) ve terminallerimiz de, otellerimizde gelen turistleri bilgilendirmek için hazırlanan haritalar (city map) küçük birer dokunuş olmasına rağmen, esnafımıza büyük bir nefes olacaktır. Sosyal medya ve sinema sektörünü kullanarak,yerli turistleri çok kolay bölgemize yeniden çekebiliriz şüphesiz. Çağa ayak uydurmak zorundayız  elbette. Akılcı ve doğaya saygılı projeler ile turizm gelirlerimizi arttırmak mümkün.

Dünyada gelişen sektör “Sağlık Turizmi” , Yalova’mız için altın fırsat. Termal ve Armutlu ilçelerimizin öncülüğünde tüm kente refah sağlayacabilecek bir gelir kapısı.

Yine dünyadaki son gelişmeler tarımın ülkelerin bekası için silah kadar önemli olduğunu göstermiştir. Kamu- Özel işletmeler ve organik tarım katkısıyla bu bir hayal değil. Kırsalımızdaki çiftçimize vereceğimiz desteklerle kentimizde organik tarımı geliştirerek yeni açılan bu kaynağı besleyebilir Yalova. Bu iki sektör birbirleriyle entegre çalışarak ortak kazancı elde etmemizi sağlayacaktır. Yalova’mıza bu tesisleri kazandıracağız;

Geriatri ( Yaşlı) Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri

Sağlıklı Yaşam Köyleri

Detoks ve Doğa Kampları

Sporcu Kondisyon Kampları

Fizik Tedavi , Rehabilitasyon ve SPA  Merkezleri.

Ve daha nicelleri….

Dünyada bugün 100 milyar dolar olan ve bir kaç yıl içinde 3-4 kat artacağı bilinen bu sektöre yönelik Acil Eylem Planı hazırlayıp altyapı sorunlarını çözebilirsek, dünyada eşi benzeri az olan bu bölgenin sadece yüzde 1’lik kısmını şehrimize çekmemiz durumunda bugün 1, yarın 2-3 milyar dolar kazanmamak imkansız hale gelecek. Yalova bu anlamda dünya sağlık turizm kentleri arasında en avantajlı bölge olduğunu unutmayalım.

İYİ Parti olarak Yalova’yi sadece Türkiye’nin değil Dünya’nın incisi yapmaya kararlıyız. İYİ Parti iktidarında Yalova Sağlık Turizminde bir dünya markası olacaktır.

Pandemi, bütün dünya gıdaya ulaşımın hayati derecede önemli olduğunu gördü. Geleceğin en stratejik sektörleri, petrol değil gıda olduğunu kısa sürede bütün dünya anladı. Çin, Afrika gibi ülkelerin tarım alanlarını 40-50 yıllığına kiraladı. Bugün savaş alanı olan Ukrayna’nın tarım alanları farklı ülkeler tarafından kiralanmıştı. Bizim ülkemizin buna yönelik ciddi bir planı olmasa da, Yalova doğal tarım alanı durumunda. Özellikle Marmara Bölgesi’nin tarımsal ihtiyacını karşılayabilecek potansiyele sahibiz. Yeter ki iyi planlama ve ciddi adımlar atabilelim. Tarım alanlarının inşaata heba edilmesini engelleyip, tarım sektörünü destekleyerek bunu yapabiliriz. Bakın son dönemde enflasyon canavarı ile karşı karşıya geldik. Enflasyon %100 civarına geldi. Hayatın ne kadar pahalı ve geçimin ne kadar zor olduğu ciddi anlamda kritik bir dönem yaşıyoruz. Hayat pahalılığını ve enflasyon canavarını yenmemin en kolay yolu üretmek, daha fazla üretmektir. Sebze ve meyvelerin %200 civarındaki fiyat artışlarının yaşandığı bir dönemde çare tarıma destek vermek ve geliştirmedir. Bugün işin lojistik kısmının çok önemli bir maaliyet olduğunu da görüyoruz. Antalya halinde bir ürün 5 TL iken, İstanbul’a 25-30 TL olarak giriyor. Yalova, Marmara bölgesinin pırlanta taşı gibi orta yerde duruyor. Ulaşım maaliyeti çok az. Toprak tarım için bulunmaz bir değerde. Tarım alanlarını inşaata heba etmeden planlı şekilde burada tarım geliştirilirse hem kentimiz, insanımız hem de ülkemiz kazanacak. Bunu yapmadığımız sürece kentten göç, üreticinin çaresiz ve ülkenin dövizlerinin yurt dışına çıkışları engelenemeyecektir.

Bütün bunları Yalova’da yapabiliriz. Hem kendi halkımız kazanır, hem de ülkemiz kazanır..

Sağlıcakla kalın.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

Sitemizde yapacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra yayınlanacaktır.

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL