ŞAKŞAKÇILAR BÖLÜĞÜ

ŞAKŞAKÇILAR BÖLÜĞÜ
Osmanlı toplumunda Şakşakçılığın adı: Alkış Çavuşluğu imiş.
Alkış Çavuşu, alkış tutmakla görevli bölüğe mensup bir kişi. Padişah ve Devlet Büyükleri bir topluluk karşısına çıktıkları zaman; ata binip inmeleri sırasında; sefere çıkarken, Törenlerde tahta otururken ya da kalkarken; bayram tebrikleri vb. durumlarda teşrifat içinde yer alıp , parlak sevgi gösterilerinde bulunmakla görevliymişler. İmparatorluğun görkemli devirlerinde sayıları oldukça kalabalık, sonraları sayıları azaltılıyor.
Daha sonraları Vezirlerin alkışlanması geleneği de kalkıyor. Ama Padişahların alkışlanması işi saltanatın son yıllarına dek sürdürülmüş. Hizmeti Hassa hademeleri içinde oluşturulan küçük bir bölük üstlenmiş. Son zamanlarda sayıları 8 – 10’u geçmeyen; basit kişilerden oluşan bu teşkilât Cumhuriyetle birlikte ortadan kalkıyor.
Gelişmeler ne kadar tanıdık geliyor değil mi?
Bugünkü durum
Siyasetçiler seçim dönemlerinde ve seçildikten sonra toplumun algısını yönetebilmek için iletişim konusunda bilgili ve tecrübeli danışmanlarla çalışıyor. Bunlara Anglosakson bir tabir olan spin doctors adı veriliyor.
Döndürmek, çevirmek anlamına gelen spin kamuoyu algısını dönüştürmeyi ifade ederken bunu yapana doktor denmesi ise profesyonel bir iş olduğunun göstergesi.
Bazı ülkelerde ise bunlara medya cambazı deniyor.Çünkü en tehlikeli ve dikkat gerektiren ortamlarda çalıştıkları kurumu veya kişiyi , bir cambaz ustalığıyla, dengede tutabiliyor.
Bizde ise iletişim sorumlusu adı verilmiş veya basın danışmanı.
Bu kişiler siyasi görüşünü belli etmez, herhangi bir partiye hizmet verebilecek kadar ‘profesyonel’leşmişler. Herhangi bir şeyin pazarlanabildiği gibi siyasetçiler de pazarlanabilir, reklamları yapılabilir, siyasi olarak sıkıştıkları durumlardan, bu doktorlar sayesinde yara almadan sıyrılabilir.
Bu cambazların en önemli işlerinden biri de gazetecileri istedikleri gibi yönlendirmek.
Bunu ödüllendirmek ya da korkutmak gibi teknikleri kullanarak da yapabilirler. Ancak burada kilit nokta toplumun bunun farkında olmamasının sağlanmasıdır. Yani bunların ustaları, çaktırmadan kamuoyunu yönlendirmiyormuş gibi yaparak yönlendirebilendir.
Propaganda, propaganda değilmiş gibi yapılmalıdır.
Bizdeki Şakşakçılar
Buraya kadar herşey normal. Hatta rakamlara parende attıran resmi kurumlar ve trol dediğimiz bir propaganda grubu var ki bunlar da iktidar aparatı oldukları için, politikanın gerçekleri olarak görülebilir.
Fakat bizde bir de gönüllü şakşakçılar var , modern şakşakçılar bölüğü, bu cambazlar kırkpınar cazgırları gibi hesabına çalıştıkları kurumu veya kişiyi abartılı bir biçimde övgülere boğarak profesyonellikle bağdaşmayan bir tutum alıyorlar.Kendilerinin herhangi bir fikirleri yok sadece iktidarın politikalarına endeksliler.
Ve o kadar çok cazgır var ki ki bunlar bilabedel yani bedelsiz olarak internette , sosyal medyada, televizyonlarda iktidar politikalarına övgüler düzüyorlar.Adeta kadrolu TV spikeri olmuşlar.Eğitimlerine ve isimlerine bakınca insan üzülüyor. Bunca zerzavat hangi tarlada yetişti diye insan düşünüyor.
Tabidir ki hiçbir inandırıcılıkları olmuyor ve alay konusu oluyorlar.Üstelik iktidara da zarar veriyorlar.Toplumun büyük bir kesiminde kişilere ve kurumlara karşı bşr güvensizlik hissi oluşturuyorlar.
Tabi bedelsiz çalışıyorlar ama hepsinin beklentileri var.
Bence boşuna bekliyorlar.Cumhurbaşkanı’nın politik zekasını hafife alıyorlar.
Bu ekranda gördüklerinize buradan ekmek çıkmaz
Fakat bu durumun toplumun geri kalan kesiminde kişilere ve kurumlara karşı geniş bir güvensizlik doğurduğu da ortada.