Öylesine imtihanlardan geçiyor, öyle felaketler yaşıyoruz ki.. Hani derler ya.. Dostunu düşmanını kötü günde görürsün Diye…. M.Kemal Atatürk’ün kurduğu parti diye diye, Milletin gözünü boyamayı yıllarca başaran CHP bu ülkede;..
Öylesine imtihanlardan geçiyor, öyle felaketler yaşıyoruz ki..
Hani derler ya..
Dostunu düşmanını kötü günde görürsün
Diye….
M.Kemal Atatürk’ün kurduğu parti diye diye,
Milletin gözünü boyamayı yıllarca başaran CHP bu ülkede;
“ Ya şunu da CHP sayesinde ülke kazandı” diyebileceğimiz tek eserleri olmaması, anlatmak istediğimin en belirgin delili olmasına rağmen,
Üstüne üstlük son 21 yılda, Dünya devletleri tarafından gıbte ile izlenen,
Sosyal, Ekonomik, Enerji, Savunma Sanayi, Sağlık ve Altyapı ( Otoyollar,Şehir Hastaneleri,Tüneller,Hızlı trenler, Barajlar) daki reformlarımızın her birine engel olmak için tüm yabancı ajanlarla, elbirliği yapıp, toplumu aleyhte organize etmek için çırpınan bir CHP nin
ABD ve fetö menşeyli görevlileri utanmadan sıkılmadan bas bas bağırıyorlar.
Maalesef % 20 lerde bir azınlık olsa da, içimizde T.C.vatandaşı seçmen geçinen, asalaklar da bütün bu gerçeklere rağmen hala, liderlerinin türküsünü çığırmak için çırpınışlarını ibretle izliyoruz.
Siyaseten, T.C.Devleti ve milleti lehine politikalar üretmek her siyasi partinin temel görevi ve amacıdır.
Ancak, bu görev ve amacı kötüye kullanmak, T.C.Devleti ve Milleti aleyhine hainlik yapmaktır.
Bunun Türkçesi de, budur.
Dünya’nın hayretle izlediği,
Bilim insanlarının anlamak ve anlatmakta zorlandığı,
AB ülkelerinden bazılarının yüzölçümlerinden daha fazla alanda oluşmuş,
Yolların, Havaalanlarının, Demiryollarının patladığı,
İlk anlarda ulaşımın bile imkansız hale gelebildiği..
Dünya kadar insanlarımızın yıkıklar altında kaldığı..
Bu felaketin, hemen ardından, daha 24 saat geçmeden..
Yapılanları ve yapılamayanları doğru dürüst incelemeden..
Derhal ve ivedilikle,
İşte devlet nerede..
Asker nerede..
Diye basın açıklamaları, internetten haber ve görüntüler yaymaya başlayan CHP liderliğindeki muhalefet..
Neye hizmet etmek istemiştir..
Devlet ve Millet lehine hangi politika icat edebilmiştir.
Depremin olduğu 11 ilimiz merkezinde yerle bir olan binalarımız altında, askerimiz, yönetici kadrolar, öğretmenler kalmış.
Dolayısı ile yerelde müdahale edecek kurum ve kuruluşların,başsız ve şaşkınlık içinde olmaları gözardı edilerek..
Mevcut imkansızlıklarda, ilk 24 saat içinde oralarda Devlet otoritesi arayıp,
Devletin olmadığından bahsetmek, İNSAFSIZLIK, VİCDANSIZLIK değil de nedir.
CHP liderliğindeki muhalefet neyi amaçlamıştır.
Çok açık;
Mevcut devlet yönetiminin, otoritesinin, gücünün bu işe yetmediği, yerinde ve zamanında müdahale edilmediğini yayarak, çevreye olumsuzluklardan beslenen bir kaos ortamı yaratmak..
21 yıldır CHP nin liderliğinde tüm muhalefetin yapmak isteyip de amacına ulaşamadığı bu değil mi?
Hah işte, tamam dediler..
Fırsat bu fırsat..
Yani İngiliz Routers ajansının Türkiye’de türetmek istediği,
Cumhurbaşkanımız Sn.Recep Tayyip ERDOĞAN’ı itibarsızlaştırmak, yürütmenin başarılarını başarısız göstermek için, çaresizlikleri fevkalade kullanmak..
Bunun adı nedir..
Hainlik değil midir…
Zira Devletin gücü 24 saat içinde 11 il ve ilçelerine, zira köylerine yetişmiş, tüm imkansızlıkları öncelikle ortadan kaldırıp, yapılması gerekenleri öncelik sırası ile yerli yerinde uygulamaya koymuştur.
11 il ve ilçelerdeki vatandaşlarımız, çaresizlikleri yaşayanlar olarak, devletin tüm imkanlarını seferber ettiğini, hlçbirinin ötekileştirilmeden yalnız bırakılmadığını yerinde görebilmekte,
Acıları içinde gördüklerini,
CHP nin anlatımının dışında somut gerçekleri yaşayarak görmüşlerdir..
CHP liderliğindeki muhalefetin bu kışkırtıcılığı 11 il ve ilçe yerelinde rağbet görmemekle birlikte,
CHP yapmak istediği;
Bu bölgenin dışında Milleti kaosa, ümitsizliğe sevk etmek için çaba sarfetmek değil de nedir.
Askerimizin ilk saatlerden itibaren kurtarma çalışmalarında gayret ve çırpınışları, daha ilk anlarda TV ekranlarına yansımasına rağmen, göz göre göre CHP li siyaset müptezelleri,
ASKER NEREDE diyebilmiştir.
CHP liderliğindeki muhalefetin işine gelmeyen,
Reklam yapmalarına fırsat vermeden,
Cumhurbaşkanımız Sn.Recep Tayyip ERDOĞAN’ın geçmiş deprem felaketlerinden bu yana uygulamaya özenle koyduğu;
Depremin, Devlet kurumları, bilhassa AFAD ve KIZILAY üzerinden , kurtarma ve yardım kampanyalarının yapılmasıdır.
CHP istediği istikamette, reklam yapmak istediği,
Hatay havaalanı’nı biz yapıyoruz.. vesaire yalanları ve düzmece beyanlarıyla oluşturmak istediği, elinde patlayan yalan kampanyalarının yanısıra,
ATAŞEHİR BELEDİYE BAŞKANININ Şahsi isimlerinin paketlere yazılarak gönderilen yardım paketlerinden,
İBB belediyesi, kendi şehrinde kar ve sel felaketindeki yetersizliklerini unutup,,
İSKENDERUN LİMAN YANGININI BİZ SÖNDÜRDÜK.. yalanlarına kadar, CHP nin ne yapmak istediği ortadadır.
Yıkılan REZİDANS müteahhidinin yakalanmasını müteakip ;
CHP li Hatay belediye başkanının,
Derhal,
“ kötü niyetli bir kişi değildir” beyanı ile sahiplenmeye çalışması CHP karakterinin bir uzantısıdır.
Onlardan olan hiç kimse, ne yaparsa yapsın muteber insan düşüncesinden hareketle,
Kendi yolsuz, vicdansız, tacizci, tecavüzcü elemanlarını her zaman ve derhal koruma altına almaya çalışıp,
Ülke ve millet için fedakarca doğruları yapmaya çalışan ,
Cumhurbaşkanımız Sn.Recep Tayyip ERDOĞAN ve liderliğindeki ekibinde olan bakan, milletvekili, belediye başkanı kim varsa, tüh K..k..a demek için çırpınan bir CHP apaçık ortadadır.
1999 Marmara depremini Yalova’da hep beraber yaşadık..
Çadır ihtiyacı nasıl, ne şekilde giderilebildi..
Unuttuk mu
Ben, Yalova’lı olarak, geçmişte İzmir, Van,Elazğ depremlerinde yaşanıp uygulandığı şekilde, Yalova’da günlerce çadır ihtiyacının karşılanmadığını,
Depremzedelerin % 70 inin kendi imkanları ile naylon çadır ve tahta barakalarını kendileri yapmak suretiyle depremi takip eden eylül ayındaki ramazan ayı boyunca ramazanda oruç ibadetimizi barakalarımızda yaptığımızı gayet iyi biliyorum.
Ama CHP nhn milletvekili, Özgür ÖZEL
Çıkıp başın açıklaması yapıyor..
13 gün olmuşmuş, hala çadır ihtiyacı karşılanmamışmış.1999 depreminde bile böyle olmamışmış.
Yahu Allah’ından kork be,
Eğer varsa tabi…
11 ilimiz ve ilçelerinde olan deprem, hep büyüklük itibariyle, hem güç itibariyle 10 larca katı büyüklüğünde.
Ve 1999 depremine göre, fevkalade başarılı bir şekilde devlet her türlü gereğini yerli yerine ulaştırmış, ulaştırmakta , yapmış, Çadırkentler, konteyner kentler oluşturulmuştur.
Bu ne Allah kitap bilmezliktir, bu nasıl bir siyasi istismarcılıktır.
Türkiye için, Türk milleti için 21 yıldır yapılanlar, sosyal ve ekonomik, enerji ve savunma sanayiinde, altyapıda, şehir hastanelerimiz vesair her türlü kalkınma hamlelerinin hamili,
Cumhurbaşkanımız Sn.Recep Tayyip ERDOĞAN düşmanlığını, ABD ve Fetö emrinde utanmadan sıkılmadan uygulamak için çırpınan CHP zihniyeti.
T.C.Devleti ve Milleti aleyhine, Milli siyaset aleyhine adeta hainlik yapmakta,
TAM BİR MARKA OLMUŞTUR…
Bu arada;
Türkiye, bilim adamı ve akademisyen kadroları bakımından ehliyet ve liyakat sahibi kişiler konusunda maalesef fakir kaldığını, bu felaketlerde günyüzüne çıkmıştır.
Fikri olmayanın, zikri de olmaz derler.
Ancak bizde, TV ekranına çıkıp artistlik peşinde olup, alim görünmek isteyen pek çok jeoloji ve deprem uzmanı geçinenleri görüyoruz..
Felaketin telaşında, milletin gözünün içine baka baka,
JJeolog inşaat anlatıyor.
İnşaat mühendisi siyaset konuşuyor.
Ardından da beylik laflara hapsoluyoruz. “Bilim çok önemli efendim” deyip bitiriyorlar..
Tabi içlerinde eli öpülesi, gerçekten bu işi bilen, bilerek konuşanları da yok değil.
İyi hatırlıyorum..
Malatya pötürge merkezli geçen yıl olan bir depremde,
İsmini hatırlamıyorum, bir uzmanımız, TV ekranında açık açık demişti ki;
Malatya-K.Maraş,- Hatay,Osmaniye-Adana’ya uzanan fay hattına DİKKAT
Demişti.
Belki eksik hatırlıyor olabilirim.
Ama özde bu hattı tarif ediyor ve çok tehlikeli hale geldi..
Demişti.
Bu bana şu fikri oluşturdu.
Hala Türkiye’de, gerçek bilim insanı ile fasulyeden diploma alıp ünivertilere çöreklenmiş bilim insanı geçinenleri mutlaka AYIKLAMALIYIZ.
Yetersiz olanları bedava beslemekten kurtulup, yerlerine idealist ve bilgili olanları yetiştirelim.
Gerekirse, ihtiyacımız olanları yurt dışından getirtelim.
Ama bu çakma bilim insanlarını, TV ekranına çıkınca artislik peşinde olanları mutlaka ayıklamalıyız.
Hele hele Ahmet ERCAN ( Zekiye ERCAN Yeraltı Aramacılık firma sahibi, İ.T.Ü.sinde öğretim üyesi) gibi ticari menfaatine reklamdan başka bir şey bilmeyen,
“Deprem felaketi hep Müslüman ülkelerde oluyor” diyebilen
ÇÜRÜKLERİ TV ekranlarına çıkartıp reklam yaptırmamalıyız..
Saygılarımla..
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)