Bölge Köşe Yazıları

NASIL BİR YÖNETİM ?

NASIL BİR YÖNETİM ? Ülkenin durumu malum, yazacak konu bulmakta güçlük çekilmeyecek bir gündem bombardımanı mevcut. Tam Aziz Nesin’lik vakalara hergün şahit oluyoruz.Aziz Nesin’ e , ödül aldığı bir yarışmadan..

NASIL BİR YÖNETİM ?

NASIL BİR YÖNETİM ?

Ülkenin durumu malum, yazacak konu bulmakta güçlük çekilmeyecek bir gündem bombardımanı mevcut.

Tam Aziz Nesin’lik vakalara hergün şahit oluyoruz.Aziz Nesin’ e , ödül aldığı bir yarışmadan sonra juri üyeleri “ ne kadar geniş bir hayal dünyanız var, bu hikayeleri ve kişileri nasıl yaratabiliyorsunuz ? “ diye sormuşlar.

Aziz Nesin “ ne hayal dünyası yahu, dışarı çıkıyorum gördüklerimi yazıyorum …“ diye cevap vermiş.

Şeyma Subaşı’nın Mısırlı sevgilisi, Demet Akalın’ın tweeti, 128 milyar dolar, gri pasaport, Sedat Peker’in rating rekorları kıran açıklama dizisi…Say sayabildiğin kadar..

Ben geçen hafta ilgimi çeken başka bir konuya dikkatinizi çekeceğim:

AB ‘nin istatistik kurumu olan EUROSTAT geçen hafta bir istatistik yayınladı. Bu istatistiğe göre 2014 – 2019 yılları arasında Avrupa’daki nüfus hareketleri incelendiğinde ; en fazla nüfus artışının olduğu kent yüzde 20 artışla Yalova ve arkasından yüzde 18 artışla Tekirdağ geliyor.

Her ne kadar son yıllarda Avrupalı olarak kabul edilmediğimizi düşünsek de AB istatistiklerinde yer almamız bir açıdan sevindirici.

Ciddi bir kurum tarafından yapılan bir araştırma sonucunda ortaya çıkan bu istatistiki gösterge ,bizim de yıllardır şahit olduğumuz bir sosyo-ekonomik gerçekliği göz önüne seriyor.

Aynı istatistik İstanbul’un Avrupa’nın en kalabalık şehri olduğunu da bildiriyor.

İstanbul artık dolup taştığından dolayı , bu taşıyamadığı nüfus fazlalığını etrafındaki bölgelere aktarmaya başlamış.

Bir şehir nüfusunun artması , o şehrin canlılığını ve tercih edildiğini göstermesi açısından olumlu bir durum. Fakat bu artan nüfusa paralel olarak hizmet kalitesi , sosyal ve ekonomik aktivitenin de aynı oranda arttığını göremeyince bu artışın günlük hayata negatif bir durum olarak yansıdığını görebiliyoruz.

Artan emlak fiyatlarının ve yerel ekonominin temel dinamiği olan inşaat sektörünün genel ekonomik duruma bağlı olarak çok kırılgan olması , ekonomik ve siyasi krizlerden fazlaca etkilenmesi kent yaşamını ve burada yaşayan kent sakinlerini her açıdan etkiliyor.

Türkiye nüfusunun artan oranda Marmara Bölgesine yığılması ve bu bölgedeki aşırı kalabalık kentler, yöneticilerin pek önemsemediği bir durum. Ayrıca merkezi bir planlama olmadan yerel yönetimlerin yetersiz imkanları ile bu nüfus artışının getirdiği sorunları çözmek mümkün değil.

Tavşanlı Beldesi Belediye’sine bu nüfus artış projeksiyonuna dair gelecek planlarınız nedir , diye sormak da haksızlık olur. Onunla kıyaslanmayacak derecede imkanlara sahip Yalova Belediyesi’ne baktığımız zaman da gördüğümüz tablo umut kırıcı.

YouTube’dan meclis toplantılarını izliyorum. Hep aynı klasik gündem maddeleri ve bu konuda söz alan parti grup yöneticileri. Yahu şu koca mecliste grup başkanına bakmadan el kaldırmaya karar

veremeyen üyeler var , ve gündem dışı dahi olsa yerel halkı ilgilendiren günlük konularda söz alıp iki cümle kurmasını becerebilen bir meclis üyesi yok mu?

Şehrin milletvekillerine haksızlık etmemek lazım. Zaten yeni sistemde işlevi önemli ölçüde kısıtlanmış bir Meclisin üyeleri olarak yapabilecekleri fazla bir şey yok, hoş olsa da seçmenlerin istekleri ; iş bulma,nakil ,torpil gibi taleplerle sınırlı. Sivil Toplum ve Meslek kuruluşlarının seçilmiş ve atanmış yöneticilere yardımcı olacak ,karar vermelerine imkan sağlayacak bilimsel ve toplumsal yönlendirmede faydalı olacak önerilerine bugüne kadar hiç rastlamadım.

Ama bakıyorsunuz Meclislerde ve toplantılarda gündeme gelmeyen konular sosyal medyada olabildiğince tartışılıyor.Sosyal medyadaki aktivitelerini meclis toplantılarına da taşısalar ne kadar iyi olacak.

Merkezi yönetim de mahalli yönetimlerde ayyuka çıkan yolsuzluk, liyakat gibi konulardaki şikayetlere bağlı olarak yetkileri merkeze topluyor.Demek ki bu ülkede “Yerinden Yönetim ve yerelleşme “ konularını becerememişiz.

Tabi sistem değişikliği alelacele olduğundan dolayı bazı aksamalar oluyor , Kervan Yolda Düzülür misali ,acil müdahalelerle yürütülmeye çalışılıyor.

Başkanlık sisteminden şikayetçi olanların da, Yalova’da şahit olduğumuz gibi, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve İçişleri Bakanı imzası ile bir vali atamasının dahi yapılamadığı , eski sistemin yerine nasıl bir “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” getireceklerini bize açıklamaları lazım.

Yerel yönetimlerin ve yerel kamuoyunun sesini ve taleplerini Merkeze iletecek olan en önemli kanal iktidar partisi teşkilatları. Cumhurbaşkanı , İl Başkanlarına büyük bir sorumluluk verdiğini her fırsatta belirtiyor.

Burada bence görev iktidar partisi teşkilatlarına düşüyor . Parti teşkilatları şehir yapılanmasında ,Ankara’daki kabineye benzer bir gölge kabine kurarak , teşkilat yapılarını güçlendirmeleri bugünkü sistemde en geçerli yol olarak gözüküyor.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

Sitemizde yapacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra yayınlanacaktır.

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL